USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ACININ GÖZYAŞLARI VE FARİS ÖZDEMİR’İN TELEFONU

10-02-2023

Yüzyılın felaketi; Türkiye’yi sarsan deprem diyorlar.

Evet, doğru fakat bu durum bana göre sadece Coğrafyamızı değil başta Suriye olmak üzere tüm Ortadoğu ülkelerini derinden sarsan adeta küçük bir kıyamet. Bizler de bu kıyamete yakından tanıklık ediyoruz.

Bir Gece vakti sabaha karşı 04 civarı; Ansızın gelen ölüm, on binlerce insanı bu dünyadan koparıp alan bir yıkım, felaket.

Yıkılmış onlarca kent, yüzlerce ilçe binlerce köy. Hava buz gibi, soğuk ötesinde dondurucu ayaz

Adeta zaman durmuş, hayat nefes almıyor

Donmuş gözlerle televizyon ekranlarında yüreğimi yırtan görüntüleri izliyorum, tıpkı depremde yıkılmış bina misali çaresizlik girdabındayım.

Telefonumun acı acı çalışıyla birlikte irkildim;

Acı bir haber mi geldi diye beynimde bin bir şüphe, endişe ve korku;

Ekrana baktığımda Faris Arıyor yazısına boş gözlerle bakıyorum;

Ellerim titreyerek açıyorum telefonu

Karşımda onlarca yıllık bir dostum, ağabeyim kardeşim Faris Özdemir

Batman kamuoyu Faris Özdemir’i merhum Fahrettin Amcanın evladı, Şehit Ferit Özdemir’in kardeşi geçmiş iki dönemin Batman Milletvekili olarak bilir, tanır.

Benim için Faris Özdemir, tüm bu tanımların tanımlamaların dışında farklı bir kimlik ve kişiliktir.

Kendisiyle geçen onlarca yıl süren dostluk ötesi bir dava ve yol arkadaşlığım, binlerce tatlı acı anı ve hatıralara tanıklık ettiğim dolu dile geçen tam 33 yıl. Merhum şehit ağabeyi Ferit Özdemir ile dostluğum, arkadaşlığım daha eski 1986 yıllarından başlayan 37 yıl.

Aslında Farisi merhum Ferit Ağabey tanıştırmış ve bana emanet olarak bırakmıştı.

İyi misin ağabey; kötü bir durum yok diye titrek bir sesle konuştum zira geniş Raman aşiretinin tüm ülkeye yayılmış ama özellikle depremin vurduğu 10 ilde geniş bir akraba kitlesinin olduğunu biliyordum.

Faris dostumun ağlamaklı, boğuk ve duygu dolu sesi beni çok etkilemişti.

Çünkü aşiret kültürüyle büyümüş Farisi’n en yakınlarını toprağa verirken metanetli davranışı, zor zamanlarda sabırlı ve insana huzur veren dik duruşuna en yakından tanıklık etmiş biri olarak ölümü ne kadar doğal ve olağan karşıladığını, adeta ölümü öldüren bir kişilik olduğunu bildiğimden dolayı onun bu duygusal ve psikolojik durumundan daha çok etkilendim.

Belli ki bu deprem sadece vurduğu 10 ili değil tüm ülke sathını ve o coğrafyadaki tüm illeri, o illerde yaşayan insanları çok çok sarsmış, yıkmıştı.

Özdemir’in ağzından dökülen her sözcük gözyaşı misali akıyordu;

Kardeşim içim yanıyor, yüreğim kan ağlıyor; Onlarca dostumu, arkadaşımı kaybettim. Kimi arasam acı, gözyaşı. Her gün yeni bir ölüm haberi alıyorum. Aldığım her haber belimi büküyor. Sokakta çaresiz, aç ve açıkta kalan insanlarımızı izlemeye artık dayanamıyorum, yüreğim sızlıyor…

Sözcüklerinin tam burasında boğazının düğümlendiğini, acının gözyaşlarını hissettim,

Çok dolmuş, patlayan duygularını benimle açığa çıkarmak için konuşuyordu. 

Kaç saniye sürdü hatırlayamıyorum ama tekrar kendini toparladı ve ağzından bazı sözcükler hava boşluğunu delen kurşun gibi ağırlaşmaya başladı.

Dostum yeter artık gerçekten yeter artık. Gün siyaset günü değil, zaman bu ağır durumdan politik çıkar elde edilecek gün değil.

Şimdi eleştiri yapılacak, birbirilerimizi suçlayacak zaman değil. Benim Ülkemin insanları kutuplaşmış siyaset zeminine rağmen bir olmalı.

Hepimizin bu felakette hatası, yanlışı vardır ama an, bunları dillendirilecek an değil.

Muhalefet hükümete yükleniyor, İktidardan bazı isimler bu söylemelere cevap yetiştirme durumunda.

Zor ve acılı dönemlerde birçok ruh emiciler ortaya çıkar, sosyal medyada aslı astarı olan olmayan yüzlerce asılsız haber, yalan yanlış duyum toplumu gerer, sinirleri germiş insanları patlatacak birer el bombası haline getirir.

Melek görünümlü şovmenler sanki en iyi insan rol modeliyle egolarını tatmin etmeye kalkabilir. Hastalıklı bu ruhlar azınlık olsa dahi etki alanları çok büyüktür. Bu durumlara karşı uyanık ve dikkatli olmak gerek.

Bu Milletin, Devletin seveni kadar sevmeyeni var. Art niyetli hainler içimizde kuzu postu giymiş canavarlar misali ortalıkta boy gösterebilir.

İşin daha hazin tarafı ise bazı politikacılarımızın olumsuz davranışları daha tehlikeli ve yıkıcıdır.

Sayın Cumhurbaşkanımız bu duruma el koymalı artık. Özellikle parti üst yönetimlerine, il teşkilatlarına ‘muhalefet ne derse desin sizler susun konuşmayın, metanetli davranın’ demeli.

Bak kardeşim sana bir şey daha söyleyeyim;

Yaramız henüz çok sıcak, darbemiz daha yeni

Evet, Milletimizin büyük çoğunluğu bu acı karşısında büyük ve tarihi bir dayanışma, yardımlaşma içerisinde. Ama bu güzel duygular bundan sonra da kalıcı olmalı. Yek yürek olmalı…

Asıl hikâye bundan sonra başlıyor, bizleri asıl bundan sonra daha büyük tehlikeler ve sorunlar bekliyor.

Bir yandan sağlık sorunları, salgın hastalıklar diğer yandan depremin vurduğu kentlerin ayağa kaldırılması, barınma, eğitim sorunları… Hepsi büyük problem

Hiç şüphesiz devletimiz güçlü, Milletimiz asil, elbette Cenabı Allah’ın inayetiyle bu zor zamanları aşacağız.

Ama geride kalan duygusal çöküşler, yıkımın acıları, sadece bu ana tanıklık edenleri değil, bizden sonra gelecek nesilleri derinden etkileyecek.

Özdemir’in ağzından çıkan her sözcük acı bir hakikat ve dayanılmaz ağırlıklı gerçekler

Farisi’n artık konuşmaya hali mecali kalmamıştı. Bunu hissettim Sadece kendisine

Ağabey senin gibi toplumda bir karşılığı olan, söylemlerine inanılan tecrübe bilgi ve birikiminize insanların ihtiyacı var diyebildim

Farisi’n son cümlesi ise kulaklarıma değil sedaya düşen bir haykırış olarak düştü

Ömrümüzün bu son demlerinde böylesi acıyı bir daha bu Millete gösterme Ya Rabbim. Umudumuzun tükendiğini hissettiğimiz her an bizi hayırlarla, mucizelerle karşılaştır. Onca enkazın altında kalan insanımıza nefes alamadıkları her an nefesimizden bir parça ver.

Adını değil ama acısını bildiğim binlerce insanıma cani gönülden sarılıyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?